17 Mart 2014 Pazartesi

Karpuz

Farsça ve Kürtçe’deki xarbuze kelimesinden geliyor. Farsça’daki anlamı ise Xar + Bûze yani eşek hıyarı. Eşeklerin karpuzu çok sevmesinden kaynaklanıyor olabilir.

Lokman Hekim'in karpuzlu bir efsanesi var:

Lokman Hekim, peygamberlik mertebesine erişmiş, bütün dertlerin dermanını bilen bir hekimmiş. Herhangi bir hastalığın dermanını bilir, başını alır kırlara, dağlara çıkar dolaşırmış. O, dolaşırken, her ot, her çiçek, her nebat ona hangi derdin dermanı olduğunu söylermiş. O da buna göre, her hastalığın dermanını bulurmuş. Günün birinde Lokman Hekim ölümsüzlüğün de dermanını bulma sevdasına kapılmış, kırları dolaşa dolaşa, dağları aşa aşa, diyar diyar gezerek yolu Diyarbakır’a varmış. Urum (Urfa) Kapısı’ndan içeri girmiş, zerzevatçılar (sebzeciler) meydanına gelmiş. Orada gözü yığın yığın patlıcanlara deyince “ Hayret “ demiş. Bu patlıcanları yiyen halk, nasıl oluyor da hasta olmuyor? “ Biraz daha yürümüş, dağlar kimi (gibi) üst üste yığılı koca koca karpuzları görünce “ Ha” demiş. “Yemekten sonra bu karpuzdan bol bol yiyorlar, sebebi bu” diyerek, karpuzun birçok derde deva olduğuna kanaat getirmiş.

Meyveler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder