Farsça
ve Kürtçe’deki xarbuze kelimesinden
geliyor. Farsça’daki anlamı ise Xar + Bûze yani eşek hıyarı. Eşeklerin karpuzu
çok sevmesinden kaynaklanıyor olabilir.
Lokman
Hekim'in karpuzlu bir efsanesi var:
Lokman
Hekim, peygamberlik mertebesine erişmiş, bütün dertlerin dermanını bilen bir
hekimmiş. Herhangi bir hastalığın dermanını bilir, başını alır kırlara, dağlara
çıkar dolaşırmış. O, dolaşırken, her ot, her çiçek, her nebat ona hangi derdin
dermanı olduğunu söylermiş. O da buna göre, her hastalığın dermanını bulurmuş.
Günün birinde Lokman Hekim ölümsüzlüğün de dermanını bulma sevdasına kapılmış,
kırları dolaşa dolaşa, dağları aşa aşa, diyar diyar gezerek yolu Diyarbakır’a
varmış. Urum (Urfa) Kapısı’ndan içeri girmiş, zerzevatçılar (sebzeciler)
meydanına gelmiş. Orada gözü yığın yığın patlıcanlara deyince “ Hayret “ demiş.
Bu patlıcanları yiyen halk, nasıl oluyor da hasta olmuyor? “ Biraz daha
yürümüş, dağlar kimi (gibi) üst üste yığılı koca koca karpuzları görünce “ Ha”
demiş. “Yemekten sonra bu karpuzdan bol bol yiyorlar, sebebi bu” diyerek,
karpuzun birçok derde deva olduğuna kanaat getirmiş.
Meyveler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder