Zeytin Ağacı önünde resmedilen Yunan Tanrıçası Athena |
Yunan
Mitolojisi'nde Zeytin:
Eski Yunan'da tanrıların başı Zeus, insanlığa en değerli
armağanı veren tanrı ya da tanrıçanın yeni kurulan şehrin hükümdarı olacağını
ilan eder. Bunun üzerine deniz tanrısı Poseidon barış ile bilgelik tanrıçası
Athena mücadeleye girişirler. Poseidon, üç dişli çatalını bir kayaya saplar ve
insanları uzak yerlere götürecek,savaşlar kazanacak olan "atı"
yaratır. Athena ise mızrağını yere saplayarak bir "zeytin ağacına"
dönüştürür. Şehir halkı bu zeytin ağacının büyük bir zenginlik ve bereketin
kaynağı olduğuna karar verir ve Athena' nın onuruna şehre "Atina" adı verilir. Bugün bile
efsanenin olduğu kabul edilen yerde bir zeytin ağacı durur. Bütün zeytin
ağaçlarının Athena' nın yarattığı bu zeytin ağacından çoğaldığı söylenir.
İlk ceviz ağacının Santorini adasında yetiştiği varsayılıyor.
antik Yunan'da olimpiyatlarda başarı gösteren sporcuların başlarına
zeytin dalı geçirildiği biliniyor.
İslam'da zeytin
Cennette iki tane ağaç olduğuna inanılır. Bir tanesi incir
ağacıdır gerçeği temsil eder, diğeri ise hayatı temsil eden zeytin ağacıdır.
İslamiyette zeytin dünyanın ekseni, zeytin dalı ise Hz. Peygamber'in sembolü
olarak kabul ediliyor. Kutsal, çünkü tanesinden elde edilen zeytinyağı, nur
misali ışık kaynağını, Hristiyan inanışına göre tufandan sonra biten ilk ağaç,
zeytin ağacıdır. Tanelerinden elde edilen kutsal yağ öyle değerli ki, Yahudi
krallar gibi Hristiyan rahiplerin de onunla kutsandığı biliniyor. Efsanelere
göre Roma imparatorluğu'nda zeytin hayatın anlamıdır.
Hristiyanlık'ta Zeytin
Hz. Davud,
Abşalom'dan kaçarken Kudüs'ün doğusundaki Zeytinlik Dağı'nın yamaçlarına
tırmanmıştır. Hz. İsa'nin son nefesini verdiği Gethsemani Bahçesi, bu dağın
eşiğinde, çarmığa gerildiği haç bile zeytin ağacındandır.
Eski Ahit'e göre zeytin, refahın ve bolluğun sembolüdür. Ve yalnız Eski Ahit değil, tüm kutsal kitaplarda zeytin ağacı; kutsallığın, bolluğun, adaletin, sağlığın, gururun, zaferin, refahın, bilgeliğin, aklın, arınmanın ve yeniden doğuşun, kısaca insanlık için en önemli erdem ve değerlerin sembolüdür.
Nuh Tufanı'nda Zeytin
Eski Ahit'te yer alan efsanelerden biri, Hazret-i Nuh ve tufandan
bahseder. Yarattığı ademoğlunun yeryüzüne kötülük tohumları saçtığını gören
Tanrı, onu bir tufanla cezalandırmaya karar verir. Ve Hazret-i Nuh'a bir gemi
yapmasını, bu gemiye her temiz hayvandan erkek ve dişi yedişer, her temiz
olmayan hayvandan erkek ve dişi ikişer ve kuşlardan da erkek ve dişi yedişer
tane almasını söyler. Ardından büyük tufan başlar, Hazret-i Nuh ve gemisindeki
canlılar hariç, yeryüzü üzerinde yaşayan her şey silinir. Tufan durulduğu zaman
Hazret-i Nuh, suların çekilip çekilmediğini anlamak için geminin penceresinden
bir güvercin salar. Sular çekilmediği için güvercin gemiye döner. Hz. Nuh, yedi
gün sonra güvercini tekrar salar. Güvercin bu sefer, ağzında yeni koparılmış
zeytin yaprağıyla gelir. O zaman Nuh, suların yeryüzünden çekildiğini anlar.
Ağzında zeytin yaprağı tutan güvercin, o günden bu güne, ümidin ve barışın
simgesi olur. Tufanın yok edici gücüne karşı direnen zeytin ağacı ise
ölümsüzlüğün.
Mısır'da
Zeytin
Eski Mısırlılar zeytini ve bu kutsal meyvenin nasıl işleneceğini
kendilerine tanrıça İsis'in öğrettiğine inanırlardı. İsis'in Nil'in suladığı
bereketli Mısır topraklarının tanrıçası olması, bu inancın temelini
oluşturuyordu. Eski Mısır'da zeytin, tanrısal erdemlere eşlik ederdi. Firavun
Tutankamon'un başındaki zeytin yapraklarıyla örülü taç, adaletin taçıydı. Güneş Tanrısı Râ'ya, aydınlanmanın simgesi zeytin dallarını sunan
III. Ramses (Milattan Önce 1198-1166), bundan duyduğu övüncü şu sözlerle dile
getirmişti: "Senin şehrin Heliopolis'i zeytin ağaçlarıyla süsledim. O
zeytin ağaçları ki, meyvelerinden halis zeytinyağı elde edilir. Bu zeytinyağı,
senin tapınağını aydınlatan kandilleri besleyen yağdır."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder